Kalabalık Tutkulu Bir Karşılaşma

Merhaba ben 45 yaşında dul bir kadınım. Evde pek oturmayı sevmem, normalde dışarıda vakit geçirmeyi tercih ederim. Sosyalliği, gezmeyi, alışveriş yapmayı yapmayı; ama itiraf etmeliyim ki, seksi daha da çok severim. Ancak düzenli bir partnerim yoktur, bu şekilde öğrenirsin bu tür anlar genellikle kendiliğinden gelişir. Ekonomik durumum çok parlak değil; özel arabam ya da lüks sosyal aktivitelerim yok. Bu nedenle şehir içinde genel olarak otobüsleri içerir. Toplu taşıma, hem uygun hem de bazen beklenen maceralara kapı aralanıyor. Size anlatacağım hikaye de tam olarak böyle bir maceranın, bayram arifesinde otobüslerde yaşadığım muhteşem bir anın hikayesi.

O gün bayram öncesi alışveriş için dışarı çıkmıştım. Birkaç hediyelik eşya almış, akşamüstü yorgun ama mutlu bir şekilde eve dönmek üzere otobüse binmiştim. Hava karar vermişti ve otobüsler tıkladı. Zar zor kendime yer bulup içeri sığıştım. Otobüsle hızlanma daha da artıyordu. Şoför, “İlerleyelim, kimsenin yolda kalmasın!” diye bağırıyor, orta açıklıkta daha fazla yolcu alıyordu. Artık herkes adeta kucaklayan küçükağa seyahat ediyor. Nefes almak bile zordu.

Tam bu sırada, arkamda duran birinin kalçalarına baskı yapmakta. İlk başta sinirlendim; bu kalabalıkta kim ne yapmaya çalışıyor diye düşündüm. Ama sonra, “Bu kalabalıkta ne artar ki?” diyerek sakinleştirdim. Ancak paranın baskılanması giderek daha belirgin hale geldi. Arkamdaki kişinin sertliği, kalçalarıma değdikçe bende de tuhaf bir his uyandırmaya başladı. Önce rahatsızlanmış gibi davrandığını düşünüyordu, ama temelde bir merak ve haz uyanmıştı. Hissetmemiş gibi yaparak, bu anın tadını çıkarmaya karar verdim.

Arkamda duran kişi, yöneticilerinin kalçasına değdirdi. Önce hafif bir dokunuş, sonra daha cesur bir şekilde okşamaya başladı. Kalbim hızlanmıştı, ama ne olacaksa olsun sesi çıkarmadım. Hatta bir adım öteye gidip, kalçalarımı onun sertliğine doğru hafifçe ittirdim. Artık ben de ona baskı yapıyordum, bu gizli oyun iplerini elinde tutuyordum. Bir rahatsızlanmış gibi yaşadığım ona döndüm. Yüz yüze geldiğimizde, karşımda 20’li yaşlarının başında, yakışıklı bir genç gördüm. Tipi hoşuma gidiyordu; Genç, enerjik ve biraz da çekingen bir havası vardı.

O an göz göze geldik, ama ikimiz de konuşmadık. Sanki sessiz bir anlaşma yapmak. Elbisesinin elleri üzerinden şekillerima doğru kaydırdı ve eteğimi hafifçe sıyırarak ince külotumun kenarından içeri uzandı. Parmakları tenime değdiğinde, nefesim kesildi. Onun dokunuşları, bızırımı ve amımı okşarken, bağırmak için dudağımı ısırıyordum. Titriyordum, ayakta zor durumdayım. Ama bu haz, bu yasak an, beni tamamen ele geçirmişti.

Ben de cesaretimi toplayıp onun fermuarını değiştirdim ve sikini dışarı çıkardım. Taşındığı, tutarken nabzını hissedebiliyordum. Ona masaj yapmaya çalışıyordum, aynı anda o da bana dokunuyordu. Otobüsün klasikleri, herkesin kendi derdine düşmüş olması, bu anı daha da gizli ve heyecanlı bir şekilde öldürülüyordu. Kimse bizi fark edemiyordu, ya da fark etseler bile umursamıyorlardı. Herkes nefes almakla meşguldü.

Uzantılarımı hafifçe araladım ve sikini aralıklarının farklı olduğunu, amıma artışları için yönlendirdim. Islaklığım, bu hareketi kolaylaştırıyordu. İki-üç hareketten sonra, o kadar yoğun bir haz yaşandı ki, birlikte boşaldık. Nefes nefese, sırılsıklam ve bitkin bir haldeydik. İlk durakta kendimize bakmak için birlikte indik. O, göz kamaştırıcı bir bakış atıyordu. Verdiğim adresi, o da numarası. Bir hafta sonra bu genç adamla evimde buluştuk. O buluşmanın detaylarını ise başka bir zaman anlatacağım.

Bu anı, sıradan bir bayram arifesini benim için muhteşem kıldı. Otobüsün kullanımında başlayan bu tutkuyu, hayatın ne kadar beklenmedik ve heyecan verici olduğunu bir kez daha hatırlattı.