Memlekette Süheyla ile Vahşi Sikiliş Gecesi

Üç yıl önce, İstanbul’daki işsizlik işinden kaçıp memleketime, ailemin yanına dönmüştüm. Yıllık iznimi yaşamak için geldiğim bu küçük kasaba, sakinliği ve huzuruyla beni her zaman kucaklıyorlardı. Ailem, evin diğer hayatındaki varlığını sürdürüyor; ben ise üst kattaki odalarda kalıyordum. Sabahları geç kalkmayı seviyesi haline getirmiştim, bu yüzden evdekileri pek göremezdim. Ancak, evliliğimizin kızı Süheyla, onun sabah odama gelip beni uyandırmayı kendine görev edinmişti. Süheyla, 20 yaşında, üniversite sınavlarına girmiş, işe alınmış ve ateşli bir genç kadındı. Uzun, simsiyah kumaşlar, dolgun ve kusursuz bakım hatlarıyla adeta bir baştan sona çıkarıcıydı. İri göğüsleri, ince inançlı ve yuvarlak, dolgun kalçaları, onun hareketinde bakışlarımı esir alıyordu. Onu ilk hastalığından beri durdurulamaz bir arzu yanıyordu. Süheyla’yı deli gibi gelişmek, ama ona yaklaşmaya devam etmek için alınırdım. Ta ki o muhteşem hafta sonuna kadar.

O hafta sonu, ailem ve diğer sahipleri denize devam etmek için hazırlanıyordu. Evde bir telaş hakimdi; Herkes bavullarını topluyor, kahkahalar atarak planlar yapıyorlar. Ben ise sıcaktan ve yorgunluktan bunanalmış bir halde, “Ben gelmiyorum, evde kalacağım” dedim. Süheyla da sınavlara hazırlanma bildirimi deniz planına katılmadı. Ona, “Süheyla, iki saat sonra beni kaldır, tamam mı?” dedim ve yatağa uzandım. Hava o kadar sıcaktı ki, üstüme hiçbir şey örtmedim; sadece ince bir şortla yattım, bedenim terle parlıyordu. İki saat sonra kapının hafifçe açıldığı duyuldu. Süheyla, tatlı ama çekingen bir sesle, “Mehmet Abi, hadi kalk artık” dedi. Gözlerim açılırken, onu kapının eşiğinde dururken görülüyordu. Üzerinde beyaz bir tişört ve dar bir şort vardı; Parçalarının her satırında, sabah saatlerindeki dağılımlar adeta bir tablo gibi belirgindi. Göğüsleri kıyafetlerinin altında toplanıyor, kalçaları şortu zorluyor, teni pürüzsüzce parlıyordu. O an, içindekiler arzu bir volkan gibi patladı.

“Tamam, kalkıyorum” dedim, ama yataktan kalkmak yerine bir hamlede onu kolundan yakaladım. “Nereye gidiyorsun, güzelim?” diye sordum, sesimde hem alaycı hem de kararlı bir ton vardı. Süheyla şaşkınlıkla, “İşim var, bırakın lütfen” dedi, ama gözlerinde hafif bir korku belirdi. “Benim de seninle bir iletişim var” diyerek onu içeri çektim. Süheyla direnmeye çalıştı, “Ne şey benimle var?” diye sordu, sesi titriyordu. “Sen tahmin et, seninle ne olur?” dedim ve bir anda üzerine atladım. Süheyla kurtulmaya çalışıyor, kollarını çırpıyor, büyüyüp bükülüyordu, ama ben ondan çok daha güçlüydüm. Ona sert bir tokat attı; göndereledi, gözleri faltaşı gibi açıldı, yanakları kızardı. O an, onun çaresizliği beni daha da tahrik etti, içerideki vahşi arzu tamamen kontrol altındaydı.

Onu kollarımdan tutarak yatağı sürükledim. Süheyla yalvarıyordu, “Lütfen, Mehmet Abi, yapma, ne olur!” Ama aklım başımdan kalmıştı; tek tanımlanan, onun muhteşem özelliklerine sahip olmaktı. Eşofmanını yırtarcasına çıkardım, şortunu sıyırdım, sadece ince bir pantolonla ayrıldım. Bedenini baştan aşağı yalamaya, emmeye başladım. Göğüsleri dolgun ve sıcacıktı; Meme uçlarını ağzına taşımada, sertleşmiş, adeta zevke davetiyeler çıkarılıyordu. Süheyla’nın inlemeleri, korku ve tepkinin karışımıyla birlikte; ağlıyordu, ama bu beni durdurmadı. Katmanını koparıp bacaklarını ayırdım; yumuşak, hafif nemli ve davetkârdı. Yarağımı pantolondan çıkardım; 20 cm’lik damarlar kabarmış, taş gibi sertleşmiş sikimi göstererek, “Bununla çok mutlu dakikalar geçireceksin” dedim. Süheyla ağlıyordu, gözleri yaşlar süzülüyordu, ama benim için artık geri dönüş yoktu.

bölgelerini kaldırdım, yaramı amının duvarlarına dayadım. Daracık amına girmek için zorladım ama o kadar sıkıydı ki, sikişmesi zordu. Tükürükle yaramı ıslattım, tekrar yerleştirdim ve bir iki santim soktum. Süheyla’nın gözleri korkuyla doldu, “Lütfen, yapma, bu çok büyük!” diye yalvardı. Ama ben durmadım. Ani bir hareketle sikimi tabanına kadar gömdüm; Süheyla tiz bir çığlık attı, gözyaşları daha da güçlüydü, yatak gözyaşlarıyla ıslanmıştı. Ama o dar, sıcak amın içinde hareket etmeye başladığımda, zevkten adeta kendimden geçtim. “Böyle yaşıyorum, bu daracık am benim yarağımı ömür boyu unutamaz!” diye yatağım. Her sokuşumda, Süheyla’nın her biri titriyor, inlemeleri odayı dolduruyordu. Yaklaşık iki saat boyunca bu daracık amı siktim; Üç kez boşaldım, onun defasında menleriimle onu doldurdum. Aşk, onun sıcak ve sıkı ortamında kayarken, zevkten çıldırıyordum. Süheyla’nın inlemeleri, önce korkuyla doluydu, ama sürekli zevkle karışmaya başlamıştı.

Yorulmuştum, ama içerideki arzu hayattaydı sönmemişti. Dinlenirken gözüm Süheyla’nın küçük, yuvarlak götüne takılır. Kendi kendime “Burasını da sikmeliyim” dedim. Yarağımı tekrar kaldırabilmek için Süheyla’ya, “Ağına al, hadi, canlandır şunu” dedim. Süheyla, korkudan ve çaresizlikten, başarmaki yaptı. Dudakları yarağımı sardı, diliyle okşarken sikim kısa sürede eski heybetine kavuştu. Onu ters çevirdim, karnının yerine bir yastık koydum; götü havada, tamamen yoğunlaştı. Süheyla ne kadar farklılaşmıştı, vücutta bulunuyordu. Yan taraftaki kremi satın aldım, yarağımı bol miktarda kremledim ve başının göt deliğine dayadım. Süheyla anında canlandı, “Hayır, lütfen, olmaz!” diye yatmadı, ama çok geçti. Başını batırdım, sonra bir hamlede sikimi derinlere kadar gömdüm. Süheyla’nın bağırmaktan sesi kısılmış, ağlamaktan yatak göl olmuştu, ama bu benim için fark etmiyordu. O daracık göt deliği, yaramı öyle sıkı sarmıştı ki, zevkten başım dönüyordu. “Böyle bir götü bir daha sikemem” diye bağırıyorum. Hızla pompalamaya devam ederek, her sokuşumda Süheyla’nın inlemeleri odasını dolduruyordu.

Boşalmaya yaklaşırken, yarağımı çıkardım ve Süheyla’nın ağzına verdim. “Hepsini yut” dedim ve korkudan titre ederek yaptıi. Menilerim ağzına dolarken, gözlerinden yaşlar süzülüyordu. İşim bitti, elleri ve ayaklarını serbest bırakıyorlar. “Şunu unutma” dedim, sesimde tehditkâr bir tonla, “Ne zaman istersem seni sikerim. Birine anlatırsan, başına neler yıllık sen tahmin et.” Süheyla, korkudan sesi bile çıkaramadı, sadece başını salladı.

 

O gün sonra, memlekete her geldiğimde Süheyla’yı sikiyorum. Onun dar amı ve götü, yarasının tadı doyamıyor. Zevkin doruklarında kayboluyorum, ama bu hikaye burada bitmiyor. Annesini nasıl siktiğimi bir sonraki hikayemde anlatacağım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

istanbul escort