Haz Patlaması Yaşadım
Hava o gün adeta cehennem gibiydi. Yazın ortası, güneş tepede kavuruyordu ve İstanbul’un nemli sıcağı insanı çıldrtacak türdendi. Otobüs durağında beklerken ter içinde kalmıştım, tişörtüm sırtıma yapışmıştı. Nihayet otobüs geldiğinde, serinlemek umuduyla kendimi içeri attım. Ama ne mümkün! Otobüs tıklım tıklım doluydu; insanlar adeta üst üste binmiş, nefes almak bile zordu. Serinlemek için arka taraflara doğru ilerlemeye karar verdim, belki orada biraz daha ferah bir yer bulurum diye düşündüm. Ancak kalabalık o kadar yoğundu ki, arka tarafa ulaşmak için epey bir çaba sarf etmem gerekti. İnsanların omuzlarına çarparak, mırıldanarak ve itiş kakış arasında nihayet otobüsün en arka kısmına vardım.
Orada, arka koltuklarda oturan iki kızı fark ettim. İkisi de dikkat çekici derecede güzeldi ve bana bakıp gülümsüyorlardı. Bir an yanlış gördüğümü sandım, ama hayır, gerçekten bana bakıyorlardı. İkisi de dar kot pantolonlar giymişti; biri siyah, dar bir body ile tüm hatlarını ortaya koyuyordu, diğeri ise yeşil-siyah çizgili bir body ile daha çarpıcı görünüyordu. İkisinin de dolgun göğüsleri vardı, ama yeşil-siyahlı olanınki bir tık daha etkileyiciydi. Pantolonlarının ön tarafı o kadar dardı ki, her hareketlerinde vücutlarının kıvrımları daha da belirginleşiyordu. Kalabalıkta onların bu hallerini izlerken kendimi bir an kaybettim.
Ben de o gün dar bir pantolon giymiştim. Normalde bu pantolon rahat olurdu, ama malum, erkeklik gururum biraz fazla belirgin olabiliyordu. Otobüs sallandıkça, kalabalık arasında bir an siyah body’li kız yanlışlıkla camı açmaya çalışırken bana sürtündü. O an bir elektriklenme hissettim; aletim anında tepki verdi ve sertleşti. Kız bunu fark etmiş olmalıydı, çünkü bir an göz göze geldik ve o hafif gülümsemesiyle sanki bilerek sürtünmeye devam etti. Kalbim deli gibi çarpıyordu, bu kadar cüretkar bir hareket beklemiyordum.
Cesaretimi topladım ve belinden hafifçe kavrayarak ona yaklaştım. Yavaş yavaş sürtünmeye başladım, hareketlerim kontrollü ama kararlıydı. Kız kulağıma eğildi ve fısıldadı: “Hoşuna gitti galiba.” Sesi o kadar baştan çıkarıcıydı ki, bir an ne yapacağımı şaşırdım. Ama bu sözleri duyan yeşil-siyahlı kız da boş durmadı. Arkama geçti ve o da bana sürtünmeye başladı. Kalabalık o kadar yoğundu ki, kimse bizi fark etmiyordu. Elimi yavaşça yeşil-siyahlı kızın pantolonunun üzerinden kaydırdım ve onu parmaklarımla hissetmeye çalıştım. Hareketlerimiz hızlandı, adeta bir ritim tutturmuştuk.
Artık dayanamıyordum. Kalabalığın içinde kimsenin fark etmeyeceğini düşünerek pantolonumun fermuarını açtım ve aletimi çıkardım. Siyah body’li kız bunu hissetti ve gözlerime bakarak yavaşça kendi pantolonunu indirdi. Önünü bana döndü ve donunun arasından aletimi sokmam için bana yardım etti. Zor da olsa başardım. O an içimde tarif edilemez bir haz patlaması yaşadım. Hızlı hızlı ileri geri hareket etmeye başladım. Kalabalık, gürültü, otobüsün sarsıntısı… Her şey bu anı daha da çılgın kılıyordu. Sonunda kendimi tutamadım ve boşaldım. Kızın paçalarına kadar meni süzülüyordu, ama o an kimse bunu fark etmemişti. Onun da zevk suları aletimi sıcak bir şekilde sarmıştı, bu his beni daha da çıldırttı.
Ama duracak değildim. Yeşil-siyahlı kızı önüme çektim. Onun göğüsleri daha dolgun ve etkileyiciydi. Bu sefer cesaretimi toplayıp onun arka tarafına yöneldim. Yavaşça aletimi göt deliğine sokmaya çalıştım. Oldukça dardı, ilk kez böyle bir şey yaptığını hissettim. Kız bir an kasılıp inledi, “Yavaş, lütfen,” dedi. “Tamam, rahat ol,” dedim ve hareketlerimi yavaşlattım. Ama bir süre sonra o da kendini bıraktı ve ritme uyum sağladı. Deliği o kadar dardı ki, bir an içerde kalacağım sandım. Kız inleyerek, “Yeter, lütfen, bu ilk kez… Ama çok iyiydin,” dedi. Gülümsedim ve “Sizi hep sikeceğim, ona göre,” dedim. O da göz kırparak, “Neden olmasın?” diye cevap verdi.
O an içimde tu manejin bir haz dalgası yükseldi. Bu kızlarla bu anı tekrar yaşayabileceğimi düşünmek bile beni heyecanlandırıyordu. Hemen telefonlarını istedim. İkisi de gülerek numaralarını verdi. Bir sonraki durakta indiler, otobüsün camından bana el salladılar. Ben de onlara gülümseyerek el salladım, içimde bu çılgın maceranın tatlı yorgunluğu ve gelecekteki buluşmaların hayaliyle.
Bir yanıt yazın